Darbe Girişimi Sonrası Doğrular Yanlışlar

15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’nin tarihine kara bir leke olarak  çökecektir. Türkiye genel olarak senelerce bunun yıkıntısını toparlamaya çalışacak ama yinede izleri kalacaktır.

Bundan sonraki süreç için neler yapılabilir, maddeler halinde kendimce sıralıyorum. Bu süreçte yapılmaması gereken yanlışlar, illaki yapılması gerekenler nelerdir bunlara değineceğim.

  • Hayatta doğru veya yanlış yokturdur. Sadece doğrular ve sadece yanlışlar olarak olayları ele almak sorunlara yol açabilir. Doğru yoktur, daha doğru vardır. yanlış yoktur, daha da yanlış vardır. Doğru içinde yanlış, yanlış içinde doğru vardır. Yanlış bir yol ile doğru sonuca ulaşmamızda mümkün değildir. Ama bir çok doğru yol ile doğru yola ulaşmamızda mümkündür. Aradaki fark doğru yollardan ilerlerken o yolda tahribata yol açmamaktır. Doğrunun en doğrusunu araştırıp düşünüp bulmak gerekir. Neden-sonuç ilişkileri kapsamında her olayı ele alıp tek başına doğru larla hareket etmememiz gerekir. Örneğin bana göre Türkiye’nin uzun süreli enerji ihtiyacı için nükleer santral kurmak doğrudur. Doğru içinde bir yanlış var ki oda bunu İğneada’ya kurmaktır. Doğrudan daha doğru olan alternatif temiz enerji kaynaklarına yönelmek. (rüzgar enerjisi, güneş enerjisi) Her konuda bu neden-sonuç ilişkilerini ve daha doğru olanı araştırıp bunlar üzerine eğilirsek bir çok sorunu daha başlamadan engellemiş oluruz.
  • Halkımız artık dahada bilinçlenmeli, yitirdiğimiz kültürlerimizi, değerlerimizi tekrardan geri kazanmalıyız. Burada hem kişilere hemde, kişileri eğitmek görevi olan devlete iş düşmektedir. Özellikle medya bu konuda çok etkin olduğu için yayınlanacak tüm yayınlar halkın genel bilgi, kültür, ahlakını düzeltecek yönde olmalıdır. Tek bir tanesi bile kısmen düzelse çorap söküğü gibi her şey peşpeşe düzelecektir. Siz bir çocuğa yeşili sevdirirseniz, sahillerdeki çöp dağlarını engellersiniz. Siz bir çocuğa hayvanı sevdirirseniz, insanı sevecektir. Siz bir çocuğa büyüğe saygıyı öğretirseniz, dinlemeyi öğretirsiniz. Siz bir çocuğa okumayı öğretirseniz, her şeyi öğretmiş olursunuz. Siz bir çocuğa Allah sevgisini öğretirseniz, her şeyi sevmeyi öğretirsiniz.
  • Hakımız düşünmeyi öğrenmelidir, bağımsız sadece kendi özgün fikirlerini sunmalıdır. Ne kadar özgün olursa, karşıt fikirlerede o kadar saygılı olur. Farklı fikirleri duymaktan çekinmemeliyiz, doğrusunu bulmak için araştırmalı, öğrenmeliyiz ve yeri geldiğinde klişe şeylerden uzaklaşarak kendi özgün fikirlerimiz ile karşı çıkmalıyız. Her varlık gelişebilmek için zorluklarla karşılaşmalıdır, insanda her zorlu düşünce karşısında beynini zorlayarak geliştirir.
  • Türkiye’de bulunan akademisyen, düşünürler, yazarlar, bilim adamları, sanatçılar bir şekilde devlet kadrolarında yer almalıdır. Önemli insanların IQ seviyeleri genel toplum bireylerinin çok üzerindedir. Bizler bir konu hakkında 10 farklı düşünceye sahip isek, onlar belki 100 belki 1000 farklı düşünceye sahiptirler. Bunlar her zaman devlette etkin rol oynamalıdır, bizim öngöremediğimiz durumları önceden öngörerek düzeltici önlemler alınmalıdır.
  • Zeki insanların hükümette yer almaları sağlanmalıdır. Özellikle sayısal bilimler okumuş insanların hükümet kadrolarında, bakanlıklarda ve önemli konumlarda yer almaları sağlanmalıdır. Alakasız bir eğitim görmüş insanın, alakasız bir bölümde müdür olarak durması bu halka yapılmış haksızlıktır. Liyakat sistemi oturtulmalı ve işin ehlini o işlere atamalıyız.
  • Particilik, ırkçılık, dincilik, milliyetçilik vs. bu toplumun kanayan yaralarıdır. Bunları her kaşıdığımızda kanar ve o yara hiç düzelmez. Toplum olarak bizden olmayanları, ötekileştirmeden vazgeçmemiz ve olduğu gibi kabul etmeliyiz. Takım tutar gibi parti tutulmaz. Sorgulamayan, her denileni koşulsuz yapan sadece hayvanlardır. Kuran-ı Kerim’de sık sık “okuyup anlayasınız, düşünesiniz diye” geçen cümleler vardır. Allah bile anlamımızı düşünmemizi istiyorken biz körü körüne bir partiyi vs. tutamayız. Her müslüman insan  düşünebilmelidir. Yanlışsa yanlış, doğruysa doğru diyebilmelidir. (maalesef şu an bu çok uzaklarda, toplumun büyük kesimi sadece inanır)
  • Hükümet ve muhalif partiler darbe sonrası süreçte ortak hareket etmelidir. Ortak görüşlerin hakim olduğu bir çözüme gidilmelidir.
  • Eski hatalardan ders alınmalı ve tekrar aynı hataların yapılmaması sağlanmalıdır. Buda sadece aykırı fikirleri ele alarak olabilir. Nitekim Ergenokon ve Balyoz davalarına baktığımızda toplumun azınlık bir kesiminde bu davların bir kumpas olduğu alenen yazılmış söylenmiştir. Yüzlerce deneyimli, yetişmiş, vatanı milleti için ölümü göze almış değerli insanlar bu süreçte yok sayılmış, itibarsızlaştırılmış, hakaretler edilmiş, vatan haini ilan edilmişlerdir. O zaman aykırı fikirlerde dikkate alınsaydı, şimdiki durumu yaşamıyor olabilirdik.  Onların hayatlarını geri veremeyiz, sadece bir daha aynı olayların olmasını engelleyebiliriz. Engellemek içinde her fikre ihtiyacımız vardır.
  • Devlet kadroları artık kadrolaşmalardan vazgeçmeli, iş gerçekten kimin hakkıysa ona verilmelidir. Arkadaşlık, kardeşlik, akrabalık, dostluk ilişkileri ile devlet kadrolarına adam yerleştirme kalkmalıdır.
  • KPSS anlaşıldıki tek başına yeterli değil, Bundaki açıkları kullanarak 10 binlerce kişi haksız yere devlet kadrolarına yerleşti. Her kurum bağımsız olarak eleman alabilmeli ve bu alımları da bağımsız bir denetim mekanizması yapmalıdır. Devlet kadrolarına yetişmiş, tecrübeli, memur zihniyetinden gelmemiş insanlar alınmalıdır. Örneğin bir mühendislik kadrosuna ömründe hiç tecrübesi olmayan yeni mezun bir insanı almak mantık dışıdır. Sonuç olarak bu sistemin tamamen değişmesi gerekmektedir.
  • Milletvekillerin seçiminde bazı ön kriterlerin olması gerekir. Çöpçü bile alınırken bir sürü kriter alınırken, devleti temsil edecek kişilere hiç bir kriter koymamak tamamen akıl dışıdır.
  • Seçim sistemi biraz değiştirilebilir. 2 kademeli bir seçim sistemine geçilebilir. Bu şekilde daha net daha demokrasiye yönelik seçimler sağlanabilir.
  • Referandumlar % 50 kriterine bağlanmamalı, önemli olanın çoğulculuk olduğu yeni bir referandum sistemine geçilebilir, Örnek % 75 evet veya hayır seçeneği gibi.
  • Zamanında kumpas sonucu mevcut mevkilerinden atılmış olan, istifa etmiş olan kişilerin itibarları geri verilmeli, devlet olarak özür dilenmelidir. Gerekirse bu kişiler tekrar kadrolara geri alınmalıdır.
  • Darbe girişimi sonrası yapılan görevden uzaklaştırmalar, tutuklamalar vs. çok dikkatle yapılmalıdır. Darbeye fiilen iştirak etmemiş olan kişiler net olarak ayırt edilebilmelidir. Terör örgütüne daha önce sempati besleyen kişilerde net olarak ayırt edilmeli, bunlar hakkında herhangi bir işlem yapılmamalıdır. Yukarıda bahsettiğim gibi yanlış yanlışa götürür. Yanlış hareketler daha fazla yanlışı doğurur sadece.
  • TSK hızla toparlanmalı ve itibarları geri verilmelidir. Demokrasi nöbetleri artık son bulmalıdır. Bu nöbetler sadece TSK yı itibarsızlaştırmaya yaramaktadır. Bunlar bir süre sonra farklı sorunlara yol açabilir.
  • TSK daki liyakat sistemi gelmeli, siyasetin TSK içindeki atama vs. işlerine karışmaması sağlanmalıdır. Anladık ki siyaset girince dahada kötü sonuçlar doğmaktadır.
  • Kimse özel hayatı, özel düşünceleri için yargılanmamalı. Önemli olan vatan, millet, devlet sevgisidir, bu kriterlere göre hareket edilmelidir.
  • Terör örgütünün beyinlerini yıkadığı bir grup olabilir. Darbeye Fiilen bulaşmamış pişman olan kişiler tekrar değerlendirilmelidir. Nitekim cumburbaşkanımız bile kandırıldık diyebiliyor. Halkımız kandırılabilir, mazur görülebilir ama cumburbaşkanı kandırılamaz, kandırılırsada mazur görülemez.
  • Kapatılan özel kurum ve kuruluşlar tekrar değerlendirilmelidir. Uzun soluklu olacak sorunlarda bu kapsamda değerlendirilmelidir. Bir anda yüz binlerce kişinin işsiz kalması çözüm değildir, aksine çok ters sonuçlar doğuracaktır.
  • Güç neredeyse onun lehine konuşan, yayın yapan medya kuruluşları bağımsızlaştırılmalıdır. Her yapılanın doğru olduğunu söyleyen bir medya Türkiye’ye sadece ve sadece zarar verir. Geldiğimiz noktada da bunu görmekteyiz.
  • İstihbarat birimleri tekrar elden geçmeli, nerelerde istihbarat zaafiyetleri oluşuyor bunlar çıkarılmalı ve çözülmelidir.
  • Bu kadar büyük bir girişimin istihbaratını alamamış olan kurumlar incelenmeli. Gerekli kişiler görevlerinden alınmalıdır.
  • Soruşturma hala kısıtlı yapılmaktadır. Bazı devlet kurumlarına henüz soruşturma hiç yapılmamıştır. Örnek polis departmanı, millet meclisi, Milli istihbarat vs. buralarda kısa zamanda soruşturulmaya başlanmalıdır. Özellikle hükümet kanadı olmakla beraber tüm meclis soruşturulmalıdır. Bu darbe girişimi tek başına TSK nın kalkıştığı bir iş olmaktan uzakta. Sivil kısımdan da bu işi organize edenler olabilir.
  • Darbe sonrası kimi gruplar hükümetin tiyatrosu dedi bu girişim için. Bunlarda sogulanmalı ve dikkate alınmalıdır. Hükümet içindeki bir grupta ön ayak olmuş olaibilir. Yani hükümet %1 ihtimalleri bile değerlendirmelidir. Nasıl ki daha önce değerlendirmedi ve sonuç bu oldu. Bundan sonra her ihtimal araştırılmalıdır.
  • Geriye dönük yapılan sınavlar, atamalar vs. hepsi incelenmeli pürüzlü olanlar düzeltilmelidir.

Read the latest car news and check out newest photos, articles, and more from the Car and Driver Blog.

 

Darbe Girişimi Sonrası Doğrular Yanlışlar” te bir düşünce

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: